Finansal kiralama sözleşmeleri (yani leasing sözleşmesi) ticari hayatta oldukça sık başvurulan ve tacirlere büyük kolaylıklar sağlayan oldukça önemli bir sözleşmedir. Şirketlerin sermayelerini işletmenin kurulması için gerekli olan araçlara değil başka alanlarda kullanma imkanı vermesi gibi büyük yararları mevcuttur.
Yazımızda finansal kiralama sözleşmeleri nedir, sözleşmenin konusunu oluşturabilecek mallar nelerdir, sözleşme nasıl kurulur, sözleşmenin kurulması nedeniyle tarafların ne gibi yükümlülükleri doğar gibi konu ile ilgili merak edilenleri ayrıntıları ile açıklayacağız. Yazımızı dikkatle okumanızı tavsiye ederiz.
Tacirlere büyük faydalar sağlayan bu sözleşmelerin hazırlanma aşamasında oldukça dikkatli olunmalıdır. Sözleşme hazırlanırken yapılacak herhangi bir hata kiracı konumunda olan tacirin veya kiralayanın tüm ticari faaliyetlerini etkileyebilir. Bu nedenle sözleşmenin hazırlanması ve devamında uygulandığı süreçte hukuki danışmanlık almak önem arz eder.
İçindekiler
- 1 Finansal Kiralama Sözleşmesi Nedir?
- 2 Finansal Kiralama Sözleşmesinin Konusu ve Tarafları
- 3 Finansal Kiralama Sözleşmelerinin Kurulması
- 4 Tarafların Hak ve Borçları
- 5 Finansal Kiralama Sözleşmelerinin Sona Ermesi
- 6 Leasing (Finansal Kiralama) ile İlgili Sık Sorulan Sorular
- 7 Son Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler
Finansal Kiralama Sözleşmesi Nedir?
Kiralayanın bir malın zilyetliğini o maldan her türlü yararın sağlanması amacıyla bir bedel karşılığında kiracıya devrettiği, belirlenen süre sonunda mülkiyet hakkını kazanacağı yahut belirlenen süre sonunda rayicin altında satın alma hakkı tanınacak sözleşmelere finansal kiralama sözleşmeleri (leasing sözleşmesi) denir.
Finansal kiralama yani leasing sözleşmesinde üzerinden kar elde edilecek bir mal söz konusudur, bu malın kullanım hakkı devredilir ancak mülkiyet henüz devredilmez. Bunlar genellikle yüksek bedelli cihazlardır. Örneğin hastanelerde kullanılan tıbbi cihazlar genellikle leasing sözleşmesi ile kullanım hakkı hastaneye verilirken mülkiyeti firmada kalır.
Bu sözleşmelerde kiralayan malın zilyetliğini kiracının talebi üzerine kiracıya bırakır. Kiracıya zilyetliği bırakılan bu mal kiralayanın üçüncü bir kişiden veya kiracıdan satın aldığı veya herhangi bir şekilde daha önce mülkiyetine geçirmiş olduğu mallardır.
Finansal kiralama sözleşmeleri Borçlar Kanununda yer alan tipik kira sözleşmelerinden tamamen farklı birçok özelliğe sahiptir. İki sözleşmenin birbirine karıştırılmaması gerekir. Bu sözleşmelere ilişkin ayrı bir kanun düzenlemesi mevcuttur. 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu konuya ilişkin düzenlemeleri içeren mevzuat düzenlemesidir.

Finansal Kiralama Sözleşmesinin Konusu ve Tarafları
Bu sözleşmeler kiralayanın bir şekilde mülkiyetine dahil ettiği malın zilyetliğini bedel karşılığında kiracıya devretmesinden ibarettir. Konuya ilişkin 6361 sayılı mevzuat düzenlemesinde bu sözleşmenin kiralayan tarafında kimlerin olabileceği belirlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre kiralayan sıfatına sahip olabilecek kişiler; katılım bankaları, finansal kiralama şirketleri, kalkınma ve yatırım bankalarıdır.
Sözleşmede kiracı sıfatına sahip olabilecek kişiler ise finansal kiralama işlemini kabul eden kişilerdir. Bu sıfatı oluşturan kişiler çoğunlukla ticari faaliyetleri nedeniyle tacirlerdir. Ancak kiracı tarafının yalnızca tacir olacağına ilişkin bir zorunluluk bulunmaması nedeniyle tüketicilerin de sözleşmeye kiracı sıfatıyla dahil olması mümkündür.
Sözleşmenin konusu olan malın taşınır veya taşınmaz nitelikte olması önemli değildir. Taşınır taşınmaz farketmeksizin asli niteliğini koruyan her türlü mal sözleşmenin konusunu oluşturabilir. Ancak fikri ve sınai haklar bu sözleşmelerinin konusunu oluşturamaz. Konuya ilişkin yapılan önceki kanuni düzenlemelerden farklı olarak 6361 sayılı yeni düzenleme ile bilgisayar yazılımları finansal kiralama sözleşmelerinin konusunu oluşturabilir hale gelmiştir.
Finansal kiralama sözleşmelerinin konusunu oluşturan malllara örnek olarak inşaat makineleri, her türlü endüstriyel makine, üretim tesisleri, hastane cihazları ve fabrikalar verilebilir.
Finansal Kiralama Sözleşmelerinin Kurulması
Finansal kiralama sözleşmeleri yazılı şekil şartına bağlanmıştır. Yazılı şekilde yapılmayan sözleşmeler geçerli olmayacaktır. Yazılı şekil şartı Kurul tarafından belirlenecek esaslar dikkate alınarak mesafeli bir şekilde elektronik iletişim veya haberleşme araçlarıyla da sağlanabilir.
Sözleşmenin konusu taşınmaz bir mala ilişkin ise bu sözleşmenin tapu kütüğüne şerh edilmesi gerekir. Sözleşmenin konusunun sicili bulunan bir mal olması halinde yine bu malın da ilgili sicile şerh edilmesi gerekir. Ayrıca bu durumun Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliğine bildirilmesi gerekir. Bu bildirim kiralayan tarafından yapılmalıdır. Birlik tarafından tutulan sicile herkesin erişim imkanı mevcuttur. Bu nedenle hiç kimse sicilde kayıtlı bulunan bilgileri bilmediğini iddia edemez.
Sözleşmenin konusuna ilişkin tescil ve şerh işlemlerinin ardından finansal kiralamaya konu mal üzerindeki ayni hak iktisapları üçüncü kişiler tarafından kiralayana karşı ileri sürülemez.
Finansal kiralamaya konu malın sözleşmenin sona ermesiyle kiracının mülkiyetine geçeceğine ilişkin bir düzenleme yapılan sözleşmeye eklenebilir. Kiracı bu hakkın doğumundan itibaren 30 günlük sürede satın alma işlemini gerçekleştirmelidir.
ÖNEMLİ: Finansal kiralama sözleşmesi nedir sorusu çoğunlukla bu sözleşmenin her iki taraf için de avantajlı olmasından ötürü sıklıkla sorulan bir sorudur. Ancak unutulmamalıdır ki bu sözleşme yapılırken hukuki zemini somut olaya göre iyi oluşturulmalıdır. Aksi halde orta ve uzun vadede ciddi problemler yaşanabilir. Bu nedenle sözleşme hazırlanırken önce avukata sorulmalı ve ona göre hareket edilmelidir.
Tarafların Hak ve Borçları
Finansal kiralama sözleşmesi taraflara çeşitli yükümlülükler yükler. Yükümlülüklerin yanı sıra tarafların sözleşme nedeniyle doğan hakları da mevcuttur. Kiracının asli ve öncelikli borcu sözleşme konusu malın kiralama bedelini ödemektir. Ödemenin miktarına ve ne zaman yapılacağına ilişkin düzenlemeler sözleşme ile belirlenir.
Kiracı sözleşmenin kurulmasıyla birlikte malın zilyedi haline gelir. Kiralanan malı sözleşmede belirlenen usulde ve sözleşmeye aykırılık oluşturmayacak şekilde itinayla kullanmakla yükümlüdür. Zilyedi olduğu maldan bu sınırlar çerçevesinde her türlü yararı elde edebilir. Sözleşmede kararlaştırılması halinde sözleşmenin sona ermesiyle kiracının malın mülkiyetini elde etme hakkı doğabilir.
Kiracı sözleşme süresince ilgili malın bakımından ve korunmasından da sorumludur. Buna ilişkin yapılacak her türlü masraf kiracı tarafından karşılanır.
Sözleşme süresi boyunca malın uğradığı hasar ve kayıplar sigorta ile karşılanır. Ancak sigorta ile karşılanamayan bölümden kiracı sorumlu olacaktır. Söz konusu malın sigortalanması zorunludur. Sigortalama işlemini hangi tarafın gerçekleştireceği sözleşme ile belirlenir. Sigorta primlerinden sorumlu olan taraf kiracıdır.
Kiralayanın asli yükümlülüğü sözleşmeye konu malın zilyetliğini kiracıya devretmektir. Finansal kiralama sözleşmelerinde malın sözleşme tarihinden itibaren en geç 2 yıl içinde kiracıya devredilmesi gerekir. Aksinin sözleşme ile kararlaştırılması mümkündür.
Malın istenilen zamanda kiracıya teslim edilmemesi halinde Türk Borçlar Kanununda yer alan borçların ifa edilmemesi halinde uygulanan hükümler burada da uygulama alanı bulur.
Finansal Kiralama Sözleşmelerinin Sona Ermesi
Finansal kiralama sözleşmeleri de diğer sözleşme türlerinde olduğu gibi sözleşmenin belirli bir süre için yapılmış olması halinde sürenin sona ermesiyle halinde, kiracının ölmesi veya iflası gerçekleştiğinde, kiracının fiil ehliyetin, kaybettiği durumlarda kendiliğinden sona erer.
Kiracının tasfiye sürecinde olması halinde sözleşme kendiliğinden sona ermez. Kiracının bu hususta talepte bulunması gerekir. Bu konuya ilişkin sözleşmede aksi bir durumun kararlaştırılması mümkündür.
Sözleşmenin tarafları sözleşmenin süresinin bitiminden 3 ay önce bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmenin aynı şekliyle veya birkaç hususun değiştirilerek devam etmesi için talepte bulunabilir. Bu konuda anlaşmaya varılması halinde sözleşmede kararlaştırılan süre boyunca uzatılmış olur.
Kiracı kiralama bedelini ödemeyerek temerrüde düşer ve kiralanan tarafından bedelin ödenmesi için verilen 30 günlük sürede bedeli yine ödemezse kiralayanın sözleşmeyi feshetme hakkı doğar.
Taraflardan birinin sözleşmenin ihlal edilmesine yönelik herhangi bir fiili sözleşmenin diğer tarafı için sözleşmeyi devam ettiremeyeceği nitelikteyse sözleşmenin feshi gerçekleştirilebilir.
Sözleşmenin sona ermesi üzerine sözleşme uyarınca mevcut olan satın alma hakkını kullanmayan ve bu hak sözleşme ile kendisine tanınmayan kiracının finansal kiralama sözleşmesine konu olan malı geri vermesi gerekir.
Leasing (Finansal Kiralama) ile İlgili Sık Sorulan Sorular
Yukarıda leasing yani finansal kiralama ile ilgili temel kanuni düzenlemelerden ve uygulamadaki işleyişten bahsettik. Bununla birlikte bazı sık sorulan soruları burada yanıtlamakta yarar görüyoruz.
Finansal Kiralama Sözleşmesi Ne Anlama Gelir?
Kimler Finansal Kiralama (Leasing) Sözleşmesinin Tarafları Olabilir?
Taşınmaz Mallar Finansal Kiralama Sözleşmelerine Konu Olabilir Mi?
Finansal Kiralama Sözleşmesinin Şekil Şartı Var Mıdır?
Finansal Kiralama Sözleşmesine Konu Olan Mal İçin Sigorta Şartı Var Mıdır?
Finansal Kiralama Sözleşmesi Uzatılabilir Mi?
Finansal Kiralama Sözleşmesinde Kiracı Kira Bedelini Ödemezse Ne Olur?
Son Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yazımızda konu ile ilgili olarak finansal kiralama sözleşmeleri nedir, sözleşmenin taraflar açısından ne gibi yararları bulunur, sözleşmenin konusu olabilecek mallar nelerdir, sözleşmenin taraflarını kimler oluşturur, sözleşmenin kurulmasına ilişkin özellikler nelerdir, finansal kiralama sözleşmeleri nasıl ve hangi hallerde sona ere gibi konu ile ilgili merak edilenleri ayrıntıları ile açıkladık.
Ticari hayatta yukarıda açıkladığımız üzere tacirler ve şirketler açısından büyük avantajlar sağlayan bu sözleşmeler büyük öneme sahiptir. Sözleşmenin hazırlanma sürecinin titizlikle takip edilmesi gerekir Bu nedenle sözleşmenin hazırlanma aşamasında ve devamında sözleşme sona erene kadar hukuki danışmanlık almak karşılaşılabilecek olumsuzlukların önüne geçecektir.